İngiltere'de yeni İslamofobi dalgası

Britanya'da ekonomik, kültürel ve ırksal ayrımlar yaşanırken bazı İngiliz şehirleri birkaç gündür gerilim ve çatışmaya sahne oluyor.

Sahil kenti Sunderland'de yüzlerce kişinin katıldığı isyanın ardından polis, huzursuzluğu kontrol altına almak için yüzlerce gücünü bölgeye gönderdi.

Bu huzursuzluğun kıvılcımı, 17 yaşındaki Ruandalı bir gencin birkaç genci öldürmesinden kaynaklandı. Aşırı sağcılar ve ırkçılar, bu saldırıları İslam'a ve Müslümanlara atfederek yeni bir İslamofobi ve İslam karşıtlığı dalgası başlattılar. Göçmen karşıtı protestocular Sunderland'de bir caminin yakınındaki çevik kuvvet polisine taş attılar, daha sonra bir arabayı ateşe verdiler ve cadde kenarındaki araçları devrildiler ve bir polis karakolunun yakınında da ateş yaktılar.

Sunderland'deki şiddetli protestolar, Britanya genelinde yaşanan onlarca göçmen karşıtı protestodan yalnızca biri. Bu bağlamda  gençlerin öldürüldüğü yere en yakın şehir olan Liverpool'da en az iki caminin yakınında yaşanan şiddetli protestolardan söz edebiliriz.

Polis, camilerdeki saldırganlardan bazılarının yüzlerinin kapalı olduğunu söyledi. "Ülkemizi geri alacağız" sloganı attılar. Görgü tanıkları, göstericilerin Müslüman ve göçmen karşıtı Tommy Robinson'un adını haykırarak kendisine destek verdiklerini belirttiler. Göstericilerden bazıları da İslam'ın kutsal mekanlarına hakaret ederek muhaliflerine yangın söndürücü tüplerle saldırdı.

Tommy Robinson, aşırı sağcı bir aktivist ve İngiliz Savunma Birliği'nin (EDL) kurucusudur. İslamofobi ve Britanya'daki aşırı sağ eğilimlerin büyümesi, Müslümanların diğer İngiliz vatandaşlarıyla bir arada yaşamasına meydan okuyor. Britanya'nın çeşitli şehirlerindeki son isyanlar sırasında polis karakolları, bazı dükkan ve arabalar ateşe verildi.

Bu arada sosyal medyada paylaşılan videolarda, göstericilerin Liverpool'daki nehrin kıyısında toplanarak, "Mülteci teknelerini durdurun" sloganı attığı işitildi.

Sunderland, Cardiff, Liverpool gibi şehirlerde, önümüzdeki haftalarda "yeter artık", "çocuklarımızı kurtarın" ve "mülteci teknelerini durdurun" sloganlarının yer alacağı gösteriler düzenleneceği iddia ediliyor.

İngiltere'nin üçüncü büyük kenti Manchester'daki gösterilerde de "Çocuklarımızı kurtarın" pankartları taşıyan protestocuların, "Faşizme hayır", "Irkçılığa hayır" pankartları taşıyan ırkçılık karşıtı göstericilerle karşı karşıya geldiği belirtildi.

Bölgenin belediye Başkanı Kim McGuinness , isyancıların şehre "önemli zarar" verdiğini belirterek, “İsyancılar bir karakolu ve arabaları ateşe verdiler, dükkanları yağmaladılar, sokakta insanları taciz ettiler, polislere saldırdılar.” Dedi.  Kim McGuinness şunları ekledi: "Bu insanlarla tüm yasal yollarla ve tüm güçle ilgilenilmeli, başkalarının acısını, suç ve şiddet işlemek için kullanamazsınız.”

Bu uyarı ve tehditlere rağmen İngiltere'deki İslam karşıtları Müslümanlara yönelik saldırı ve gösterilerini sürdürüyor. İngiltere'deki bazı İslami örgütleri, mevcut koşulların, kendilerinin bu ülkede İslamofobinin ve Müslüman karşıtlığının arttığı yönündeki uyarılarının birkaç yıldır göz ardı edilmesinin bir sonucu olduğunu düşünüyor. Bu ülkede bazı siyasetçiler ve medya tarafından ırkçıların ve Müslüman karşıtlarının giderek daha fazla teşvik edilmesiyle bu aşırı grubun faaliyetleri yoğunlaşmıştır. İslamofobi artık İngiliz güvenlik ve istihbarat parti ve kurumlarında gizlidir.

İngiliz politikacılar çok kültürlü toplumun başarısızlığını kabul etmekten çekinmiyorlar. Artık her türlü isim, çehre ve giyim, müslümanları cinayet ve suçla suçlamada etkilidir.

Başta sağ kanat olmak üzere bir dizi İngiliz siyasetçi, İngiliz toplumunda göçmenleri ve Müslümanları sınırlamaya çalışıyor./